Meserret Hanı

Meserret Hanı

Ege’de yüzlerce yıldır devam eden devecilik kültürü, İzmir-Aydın demiryolunun 1800’lerin ikinci yarısında devreye girmesiyle eski önemini yitirmeye başladı. Deve kervanları, taşıdıkları malların bir bölümünü Rıhtım’a, diğer bir bölümünü ise Kemeraltı’na indiriyorlardı. Bu kervanların çarşıdaki durakları ise hanlardı.

HANDAN OTELE

Bu hanların içinde günümüze ulaşan yakın dönem örneklerden biri de Meserret Hanı. Ön cephe özelliklerinden ve mimari yapısından 19’uncu yüzyıl eseri olduğu düşünülen han, develerin yüklerini indirdiği ve kervancıların üst katında konakladıkları bir işleve sahipti. Deve kervanlarının ortadan kalkarak eski kartpostallarda yaşamaya başladığı 20’nci yüzyılın ilk yarısında bütünüyle bir otel olarak işletilmeye başlandı. Anafartalar Caddesi’nin Konak kesimi üzerindeki pek çok han, bu şekilde uzun yıllar otel olarak işletildi. Meserret Hanı da “Meserret Oteli” adıyla senelerce Ege içlerinden ticari amaçlarla İzmir’e gelenlerin konakladığı bir nokta olarak varlığını sürdürdü.

Zaman içinde otellerin Basmane kesiminde kümelmeşmesiyle Kemeraltı’nın tek oteli olarak Meserret’in karşısındaki Yeni Şükran Oteli kaldı. Bu bölgedeki tüm otellerle birlikte Meserret Oteli de yeniden han işlevine döndü ve Meserret Hanı oldu bir kez daha. Ancak bu kez develerin yük indirdiği bir han değil, İzmirlilerin perakende alışveriş için geldiği bir çarşı mahiyetine büründü.

1980’lerde doğanlardan Meserret’in eski halini hatırlayan azdır. 2000’li yıllarda Meserret Hanı kapsamlı bir tadilattan geçti. Giriş kakındaki tavan işlemeleri ve tarihi yer karoları temizlendi, avlusunun üstü de renkli cam tavan ile kapatıldı. Eski dönemden beri avluda bulunan Meserret Kahvesi ise “Meserret Kafe” oldu. Hanın orta yerinde bulunan şadırvan ise yapıyı taçlandırmayı sürdürüyor.

ENGİN TATLIBAL / EGE MECLİSİ

Rate this post

Yorum gönder