KEMERALTI ABACIOĞLU HANI
İzmir sehri kurulduğu dönemden itibaren denizden, değisik dönemlerde dolgu sonucu yer kazanmıs ve bu dolgu alanları üzerinde ticaret gelisme göstermistir. İste Abacı-oğlu Han, bu kısımda, bir dönemin rıhtım yolu (sahil yolu) olan ve sonraları Arasta adıyla anılan Balcılar-İçi’nin devamı olan kısma erisilirken sağ yanda kalmaktadır. Diğer bir ifadeyle, günümüzde Kemeraltı’nda Basdurak Cami’nden Arastaya giden Anafartalar Caddesinin sağ tarafında 919. ve 920. sokaklar arasında kalan ada üstünde bulunmaktadır
Yapının yapım tarihi net olarak belirlenemese de bulunduğu alan itibariyle (sahil yolu) yapım tarihinin XVIII. yüzyıla kadar inebileceği belirlenmektedir. Vakıf kayıtları incelendiğinde, XVIII. yüzyıl baslarında Abacı-zade Hacı Mehmet Efendinin oğlu Hacı Mustafa Ağa adındaki kisinin 24 Subat 1718 tarihli vakfiyesinde beyan edilen emlaklar içerisinde Abacı-oğlu Hanın Kasap Hızır Mahallesi’nde bulunduğunu gösteren ibareler mevcuttur. Bu vakfiye, “İzmir’de Kasap Hızır Mahallesi’nde… ve bir taraftan merhum Kara Mustafa Pasa (Merzifonlu) hanı ve bir taraftan Rum Kilisesi mahzeni ve avlusu bulunan dokuz bab büyutı ve yedi bab tahtani mahzenleri…” seklindedir. Bu vakfiyeden hareketle Hanın Kasap Hızır Mahallesi’nde Baçlılar-içi mevkiinde olduğu ve en erken XVIII. yüzyılın basında yapılmıs bir yapı olduğu sonucuna ulasılmaktadır.
Abacı-oğlu Hanı’nın bulunduğu alan olan Kemer-altı ve çevresi, Ege Bölgesi’ne hizmet veren bölgesel merkez hüviyetinde olduğundan, gelen mallar ve kervanlar yük bosaltmak için genis iç mekânlara ihtiyaç duyuyordu. Zira geçen yüzyılın sonuna doğru, kentteki geleneksel Osmanlı hanları, hem ihtiyaca cevap veremiyor, hem de giderek arzu edilen kullanım dısına çıkarak, hizmet ağırlıklı kullanımlarca isgal edilmeye baslanıyordu. Bölge genislemis, her yöre kendine özgü mekân seçmeye baslamıstı. Dolayısıyla her Kasapa ve/veya yerlesme İzmir’de, bir hanı bellemis, malını oraya indirmeye baslamıstı. Bu dizi içinde Abacı- oğlu Han’da Ege’de belirli bir yer tutmustu. Motorlu trafiğin gelismesiyle bu tür hanların yöresel otobüsler ve kamyonlar için terminal noktası olma özelliği de 1960’lı yıllara kadar sürmüstür. Daha sonra, Abacı-oğlu Han’ın avlusunun dolması ve özelliğini kaybetmesi 1970’li yıllara doğru olmustur.
Yapımının XVIII. yüzyıl basına/ortalarına kadar gidebildiği sanılan yapıdan günümüze tanıtıcı öğeler kalmamıstır.
Günümüzde ise Abacı- oğlu Hanı İzmir Büyüksehir Belediyesinin yapmıs olduğu yenileme çalısmaları sonucu tekrar hayat bulmustur.
Yorum gönder