İzmir içindeki başlıca şadırvanlar

Ali Pasa Meydanı Şadırvanı, Hisar Camii Şadırvanları, Kemeraltı 873 sokaktaki Kestane pazarı Şadırvanı , Kemeraltı 912 sokaktaki Şadırvan Altı Camii Şadırvanı ve Sofuoğlu Çeşmesi’dir. Bunlardan Ali Pasa Meydanı Sadırvanı Basdurak’ta Ali Pasa Meydanı’nda bulunmaktadır. Hisar Camii Sadırvanları, Hisar Camii avlusu dısında kalan sadırvanlar, 1876 yılında yenilenmistir. Günümüzde de kullanılmaktadırlar. Şadırvan Altı Camii Şadırvanı Eski Mahkeme önü, Odun pazarı, Şekerciler ve Arasta mevkii arasındadır. Şadırvan Camii batı kesimine denk düşen şadırvan, günümüzde de kullanılmaktadır. Suyunun Agora (Namazgâh) civarından geldigi bilinen sadırvanın insa tarihi tam bilinmemektedir. Sofuoğlu Çeşmesi ise, Anafartalar Caddesi üzerinde 1307 sokakta Hasan Hoca Camii yanında bulunmaktadır.

Arazi çalışmaları esnasında bugün mevcut olduğu belirtilen bu çeşme, sebil ve şadırvanlar da en dikkat çeken unsur, dış yapılarındaki mimari üslup ve estetik olmuştur. Hemen hepsinde birer kitabe bulunması dikkat çekicidir. Ayrıca bazılarının üzerinde bitki dal ve yaprakları seklinde süslemeler görülmüstür. Bu kitabelerin kendisi dahi tek basına bir sanat eseri gibi durmaktadır. Yapıldıgı dönemin bilim, kültür ve ekonomisini yansıtan bu tarihi yapılar, kente farklı bir görsel zenginlik katmaktadır. Bu nedenle günümüze ulaşabilenleri oldukça az sayıda olan söz konusu değerlerin günlük hayat içinde kullanıma sokularak korunması sağlanmalıdır.

Kent içerisindeki su ihtiyacının karsılanmasında ise asıl yük Halkapınar su tesislerindedir. Kâtip Çelebi, İzmir seyahati sırasında, Halkapınar’da bir kubbe altından birçok pınarın çıktığını ve bir gölcük oluşturduğunu, sonra birkaç değirmenin dönmesini sağlayarak denize döküldüğünü belirtmiştir. (Slaars – Umar, 2001,). Bu kaynak daha sonraları kent içi paralı su ihtiyacını gidermede oldukça önemli hale gelmiştir.